Avrupa Onkoloji kongresinde (ESMO)kanser mücadelesinde geleceğe umut veren gelişmeler

Avrupa Onkoloji kongresinde (ESMO)kanser mücadelesinde geleceğe umut veren gelişmeler

 

Avrupa Onkoloji Derneğinin yaptığı kongreye dünyanın değişik bölgelerinden kanserle mücadele eden yaklaşık 30 bin doktor katıldı. Kanser ile ilgili yeni gelişmeler hakkında alanında uzman 600 bilim insanı konuşma yaptı ve yaklaşık 5000 bilimsel bildiri gönderimi bu yıl yapıldı.

İnsanlığın kanserle mücadelesi müthiş bir istekle devam ediyor. Bu yazıda kongrede öne çıkan ve umut vaat eden çalışmalardan bahsedeceğim. Kansere karşı kullandığımız güçlü silahlardan olan immünoterapilerin kanserlerin erken evrelerinde kullanılması ile daha başarılı sonuçlar elde etmek mümkün. Bunun ilk örneğini cilt malign melanom evre III hastalarından ameliyat öncesi İmmünoterapi verdiğimizde ameliyat sonrası vermeye göre çok daha etkili olduğunu gördük. Bu başarıdaki ana faktör, tümörün erken döneminde immün direnç mekanizması geliştirmemesi, cerrahi öncesi antijenik yükün daha fazla olması gibi faktörler mevcut.

Bu kongrede evre IB2 -IVA serviks (rahim ağzı) kanserinde standart tedavi olan kemoterapi ve radyoterapi birlikte verilmesi ile yıllar sonrası ilk defa bu grup hastada genel sağkalım %75’ten %83 çıkmış oldu. Pembrolizumab adlı İmmünoterapi özelikle evre III ve IVA serviks kanserinde eklendiğinde etkisinin daha belirgin olduğu gösterildi.

Diğer önemli çalışma skuamöz anal kanserli hastalarda standart kemoterapi Retifanlimab adlı İmmünoterapi eklendiğinde hastalıksız geçen süre ve genel sağkalımın anlamlı olarak artığı saptandı.

Benzer mantıkla immünoterapi tedavisinin erken ve ameliyat öncesi mesane kanserinde kullanılması test edildi. Mesane kanserinde standart sisplatin tedavisine Durvalumab adlı İmmünoterapi ameliyat öncesi eklendiğinde hastalıksız süre, tam yanıt oranı ve genel sağkalım süresinin önemli oranda artığı saptandı. Bu çalışmayla mesane kanserinde ameliyat öncesi sisplatin uygun olan hastalarda İmmünoterapi tedavisinin kemoterapi birlikte verilmesi standart tedavi oldu.

Diğer önemli çalışma, agresif seyreden triple negatif meme kanseri hastalara ameliyat öncesi kemoterapi tedavisine İmmünoterapi eklediğimizde hastalığın nasıl seyrettiğini gösteren çalışmanın sonuçları açıklandı. Çalışmanın uzun dönem sonuçları ameliyat öncesi standart kemoterapi tedavisine İmmünoterapi eklendiğinde patoloji tam yanıt, hastalıksız sürenin önemli oranda artığı ve İmmünoterapi alan hastalarda ek olarak %5 hastada hastalıksız yaşam süresinin artığı saptandı. Bu sonuçlar lokal ileri triple negatif meme kanserinde ameliyat öncesi kemoterapi ve immünoterapinin standart olduğu doğrulanmış oldu.

Benzer yaklaşımla İmmünoterapi etkinliği hepatoselüler(karaciğer) kanserli hastalarda denendi. Ameliyat şansı olmayan trans arteriyel kemoembolizasyon seçeneğine uygun olan hastalarda tedaviye immünoterapi ajanı olarak Pemrolizumab ve tirozinkinaz inhibitöri lenvanitinib eklendiğinde hastalıksız sürenin önemli oranda artığı saptandı. Agresif seyreden bu hasta grubu için daha etkili bir tedavi seçeneği günlük pratiğimize girecek gibi görünüyor.

Bu kongrede sadece İmmünoterapi ve kemoterapi kombinasyonların birlikte ve daha ererken evrede kullanılması ilgili başarılar sunulmadı. Özelime prostat kanseri gibi immün açıdan soğuk olan tümörlerde radyonüklid kombinasyonları yeni nesil andojen reseptör blokelerin ya da kemoterapi ile kombinasyonların daha iyi sonuç vereceğini gösteren olumlu çalışmaların sonuçlarında sunuldu. Bu çalışmaların en önemlisi Radyum 223 radyonüklid ajanın yeni nesil androjen yolağı inhibitörü enzalutamid birlikte kemik metastazı olan kastrasyona dirençli prostat kanserinde kullanıldığında tek seçenek enzalutamide göre hastalıksız süre ve genel sağkalımı önemli oranda uzattığı ve bu etkinliği yönetebilir yan etki oranıyla sağladığı gösterildi. Bu çalışmayla beraber kemik ağırlıklı progresyon gösteren prostat kanseri hastalarında lutesyum kombinasyon tedavileri sonrası etkili bir tedavi seçeneğini günlük pratiğimize sokmuş oldu.

Diğer en önemli gelişme kanser hücre yüzeyinde normal dokulara göre daha fazla sentezlenen proteinlere bağlanan antikor yapısı ve kanser hücre içinde salınan ve kanser hücresinin ölümüne sebep olan kemoterapi bileşenleri olan antikor-sitotoksik kemoterapi bileşik molekülerin etkinliği umut vaat ediyor. Transtusumab deruxtecan kanser hücrelerinde normal dokulara göre çok daha fazla sentezlenen HER2 antijenine bağlanan antikor kısmı ve kanser hücre içinde salınan deruxtecan adlı topoizomeraz inhibitörleri kemoterapi kısmından oluşur. Böylece ilaç kanser hücrelerine bağlanarak çok yoğun oranda kemoterapi ilacının hücre içinde birikmesini sağlar. Yan etki az ve etkinlik artırılmış olur. Bu kongrede trastuzumab deruxtecan molekülünün beyin metastazı olan HER2 pozitif meme hastalarında %80 varan hastalıkta gerileme oranı gösterdiği belirtildi. Bu çalışmayla trastuzumab deruxtecan bu grup hastalarda beyin metastazı olanlarda etkili olduğu saptandı.

Transtusumab deruxtecan molekülünün yapılmasındaki mantıkla çok sayıda kanser türünde tümör yüzeyinde normal dokudan fazla sekreter edilen proteinleri hedefleyen antikor-sitotoksik kemoterapi kombinasyonları ile ilgili umut veren çalışmalar devam etmektedir. İmmünoterapi sonrası en büyük gelişme bu alanda olmaktadır. İleriki dönemlerde immünoterapi ile kombinasyonları tüm kanser türlerinde yaygın kullanılması ile daha az yan etki ve daha büyük etkinlikle kemoterapinin yerine geçeceği öngörülmektedir. Kanser ile olan mücadele tüm hızıyla sürüyor. Daha etkili ve yan etkisi az olan ve yaşam kalitesini bozmayan tedaviler günlük pratiğimize girmektedir. Gelecek İmmünoterapi ve antikor-kemoterapi kombinasyonları şekillenecek gibi duruyor.

 

Kaynak 

ESMO 2024 kongresi


    Yorum Bırakın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.